Hafta sonu kaçamağı demeyin! Sızdıran bağırsak sendromu 2 günde başlayabilir

Sağlığınız İçin Hafta Sonu Kaçamaklarına Dikkat!

Sosyal medyada sıkça paylaşılan “hafta sonu kaçamağı” menüleri aslında masum değil! Yapılan yeni bir araştırmaya göre, sadece birkaç gün boyunca yüksek yağ içeren besinler tüketmek bağırsağın savunma sistemine zarar verebilir. Immunity dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, yüksek yağ oranlı besinlerle beslenen farelerin bağırsak duvarını koruyan bağışıklık hücrelerinin kısa sürede işlevini kaybettiği görüldü. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, modern beslenme alışkanlıklarının sindirim sistemi üzerinde beklenmedik ve hızlı etkilere sahip olduğunu belirtti.

Bağırsak Sağlığı ve Beslenme İlişkisi

Doç. Dr. Öztürk, bağırsağın sadece sindirim değil, aynı zamanda bağışıklık sistemi için de önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterilerin bağışıklık hücrelerini desteklediğini belirten Öztürk, yağlı ve işlenmiş gıdaların bu dengeyi bozabileceğini söyledi. Yapılan araştırmalar, kısa süreli yüksek yağ tüketiminin vücutta iltihaplanma sürecini başlatabileceğini gösterdi. Bu durum zamanla bağırsak duvarını zayıflatarak zararlı maddelerin kana sızmasına yol açabilir.

Sağlığınızı Tehlikeye Atmayın

Halk arasında ‘sızdıran bağırsak’ olarak bilinen sendromun, bağırsak geçirgenliğinin artması şeklinde ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Öztürk, bu durumun belirtilerinin kronik yorgunluk, şişkinlik, gaz, cilt döküntüleri, baş ağrısı, besin intoleransları, dikkat dağınıklığı ve bağışıklık sorunları olabileceğini söyledi. Öztürk, özellikle hafta sonları yapılan yoğun yağ ve kalori alımının uzun vadede ciddi sonuçları olabileceğine dikkat çekti. Vücudun bu tür dalgalanmalara tolerans gösteremediğini belirten Öztürk, paketli, işlenmiş ve yüksek doymuş yağ içeren gıdaların sindirim sistemine zarar verebileceğini ifade etti.

Bağırsak Sağlığı ve Zihinsel Durum İlişkisi

Doç. Dr. Öztürk, bağırsak sağlığının sadece sindirim ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda beyinle de doğrudan ilişkili olduğunu aktardı. Bağırsak-beyin ilişkisi nedeniyle depresyon, kaygı bozuklukları, cilt problemleri ve uyku düzensizlikleri gibi pek çok durumun bağırsak florasının bozulmasına bağlı olabileceğini belirtti. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için bağırsak sağlığının korunmasının önemli olduğunu vurguladı.

Related Posts

Türkiye’de 13 milyon kişi aynı derdi taşıyor: Şimdi de iyileşmek için kola içip, patates yiyorlar

Türkiye’de yaklaşık 13 milyon kişinin mücadele ettiği bu nörolojik sorun, iş gücü kaybından sosyal izolasyona kadar pek çok olumsuz sonucu beraberinde getiriyor. Uzun süredir kesin bir tedavisi bulunamayan migrene karşı insanlar çareyi bazen ilaçlarda, bazen ise TikTok’ta gördükleri sıra dışı önerilerde arıyor.

Yaşam kalitesini düşürüyor! Sabah dümdüz, akşam şiş bir karna karşı 7 çözüm

Çoğu kişi sabah dümdüz bir karınla uyanmasına rağmen gün sonunda karın şişliği yaşadığını ifade eder. Şişkinliğe genellikle; ağrı, rahatsızlık, mide bulantısı, hazımsızlık, kabızlık veya ishal, halsizlik ve solunum güçlüğünün eşlik ettiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, şişliğe karşı 7 çözüm önerisinde bulundu.

Yenidoğan Sünneti Nedir?

Yenidoğan sünneti neden avantajlı, hangi yaşlar riskli, denize ne zaman girilebilir? Uzmanlar yenidoğan sünneti hakkında bilgi verdiler. 

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’ndan Yanık Merkezi Açıklaması

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 29 Mayıs 2025 Perşembe günü, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen “Bölgemizde Pediatrik ve Erişkin Yanıklar ve Önleme Kongresi”ne katılım gösterdi.

Anne olmak zorlaşıyor mu? İşte bilimsel gerçekler

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Bora Coşkun, doğurganlıkla ilgili kritik uyarılarda bulundu. 30’lu yaşlardan sonra yumurta rezervinin hızla azaldığını belirten Coşkun, doğal yolla hamile kalma şansının bu yaşlarda düşebileceğini söyledi.

Obeziteyle mücadelede kamusal değil, ticari motivasyon mu var?

Sağlık Bakanlığı’nın 81 ilde başlattığı obezite taramasının, kilo verdirici pahalı iğnelerin piyasaya sürülmesiyle aynı döneme denk gelmesi “Obeziteyle mücadelede kamusal değil, ticari motivasyon mu var?” sorularına neden oldu.